A ile Başlayan Sözcükler (3 Sayfa)

küçük düşürmek, aşağılamak, gururunu kırmak, hürmetten salmak, gözden düşürmek,
alçaltmak

hürmetten salma, alçaltma, alçalma

utandırmak, bozmak, kırmak, mahcup etmek, karıktırmak, pert etmek

utanmış, hacalet çekmiş, pert olmuş, şaşırmış

güneş ışığında, ısınarak

tepe penceresi, pancur

(rüzgâr/fırtına/ağrı/rahatsızlık) azalmak, hafiflemek, zayıflamak, kütleşmek, azaltmak,
kırmak, tenzil etmek, indirmek, aşağı varmak, aşağı salmak, zayıflatmak, kütleştirmek,
ortadan kaldırmak

davanın düşmesi

azaltma, indirim, iptal, azaltılma, zayıflama, azalma, azalış, yumuşama

abajur

salhane, mezbaha, kesimevi

eksen dışı

sarma uyak, peder

kısaltmak, ihtisar etmek, ihtisarlamak, gödeltmek

kısa, muhtasar

kısaltma, ihtisar, muhtasar

kısaltan, ihtisar eden (adam)

tahttan çekilmek, terki saltanat etmek, saltanattan çekilmek, hakkından vazgeçmek, el
çekmek, boynundan atmak, bırakmak, feragat etmek, imtina etmek

tahttan vazgeçme, çekilme, hakkından vazgeçme, el çekme, imtina etme, üzerinden
atma, üzerinden götürme (mesuliyeti, vazifeyi, vs.)

karın, karın boşluğu, karıncık

karın boşluğu

murmur karın gurultusu

bağırsaklar

karın duvarı

karın ile ilgili, karın

yeke karın, yoğun karın, kök

(zorla, aldatmakla, hususen kadını, kızı veya uşağı) oğurlamak, kaçırmak

adam kaçırma, zorla kaçırma, oğurlama

adam kaçıran, oğurlayan, oğru, uzaklaştırıcı

omurgaya dik olarak, (denizcilik) apazlama

çok basit, çok kolay, okumayı yeni öğrenen kimse

alfabetik, temel

abed yatakta

akçakavak, akkavak

anormal bitiş, aniden bitmek

batıl itikat

doğru yoldan ayrılmış, yolundan çıkan, yolunu azan, azmış, sapkın, tipik olmayan

doğru yoldan ayrılma, düz yoldan uzaklaşma, azma, şaşma, sapkınlık, kısa süreli
hafıza kaybı, sapınç, yayılma, uzaklaşma

yüz vermek, suça katılmak, yardakçılık etmek, yardım etmek, suç ortaklığı yapmak,
tahrik etmek, sevk etmek, fitlemek, kızıştırmak

suça katılma, tahrikçilik, kızıştırma

suça iştirak, suç ortaklığı

suç ortağı, cinayet yoldaşı, yardakçı, fitneci, tahrikçi

geçerli olmama, kullanılmama, etkinliğini yitirmiş olma, lağvedilme, tehire salınma

abhor nefret etmek, nefret beslemek, tiksinmek, hiç sevmemek, menfur tutmak

nefret, teneffür, iğrenme, ikrah, nefret edilen şey, leclik

nefret uyandırıcı, tiksindirici, iğrenç, karşıt, zıt

Nisan ayının eski bir adı

uymak, bağlı kalmak, katlanmak, razı olmak